Bazı takımlar vardır ki ömürleri kısa olur ama hatıraları zamana sığmaz. Yaptıklarını siz sadece bir çizelge ile anlatmak isterken; onlar bir şehirle, bir ruhla birlikte çoktan kazımışlardır hafızaya.
Selkaspor da onlardan biri.
Eskişehir’in “Beton Adamları”, 2016’nın bir Ağustos gününde bir hayalin üzerine temellerini attılar. Selka Şirketler Grubu’nun 40. yılı sebebiyle atılan o ilk adım, sadece bir hentbol kulübünün değil, bir spor idealinin doğuşuydu. “Avrupa’yı Eskişehir’e getirmek” dediler ve belki de kimsenin inanmaya gücünün yetmediği bir rüyayı gerçeğe dönüştürdüler.
İlk sezonlarında 1. Lig’de namağlup şampiyonluk geldi. Ardından Süper Lig, sonra Avrupa Kupası bileti…
Hentbol habitatında eksikliği o gün de konuşulan müessese kulüplerini düşününce pencereden sızan güneş gibi geldi Selka. Kentin tribünleri uzun süre sonra yeniden bir heyecanla doldu. Bu, hentbol severler için bir bayram sabahı demekti. Şehrin insanları bu kültüre alışık ve hentbola aşıktı. Maç günleri betonun tozuna karışan top sesleri yankılandı Eskişehir’in salonlarında. Beşiktaş’a karşı final oynadılar; 22-21 kaybettiler ama herkes biliyordu -o kupa ellerinden kaymış olsa da o gün bambaşka şeyler kazanılmıştı.
Selkaspor kısa sürede sadece bir takım olmadı, çitin dışına çıkmakla çiti genişletmenin farklı ufuklar olduğunu gösterdi.
Üç kardeşin içinde bitmeyen hentbol rüyasını, bir takımın gücünü, bir şehrin inancını beraber yaşadılar. “Beton Adamlar” pankartları açıldığında, o sertliğin ardında hayalin ve emeğin hikayesi vardı. O lakap, sadece bir iş kolundan değil, sahadaki oyundan geliyordu.
Ancak birçokları gibi bu hikaye de bir gün yarım kaldı…
2019 Haziranında, Selkaspor ligden ve Avrupa Kupaları’ndan çekilme kararı aldığını açıkladı; “Şehrimizde amatör sporlara destek olması beklenen kurumların bizimle aynı heyecanı paylaşmadığını üzülerek görmekteyiz.” Ne yazık ki ülkemizde hentbolun hak ettiği destek, çoğu zaman geride kaldı.
Birkaç yıl önce hentbolu yeniden canlandıran, çocuklara sporu sevdiren, şehirde umut yeşerten o takım artık sahada olmayacaktı. Bazen en büyük başarı, tabeladaki skor değil, geride bıraktığın izdir. Üzerinde formasıyla tribüne koşan küçük bir çocuk, o çiti gerçekten genişlettiğinizin kanıtıdır. Selkaspor’unki işte tam da böyle bir hikayeydi: sadece birkaç sezonluk bir ömürle bile bir şehrin spor hafızasını canlandıran, gençlere “imkansız değil” dedirten bir iz.
Bugün, kuruluşunun 10. yılına uzanırken, Eskişehir’in hentbol tarihine dönüp bakıldığında betonun altından hala o ses duyuluyor sanki:
“Avrupa Eskişehir’e gelecek!”

