Hentbol sahası bazen gürültüyle hatırlanır, bazen de sessizliğiyle… Oyun kurarken kalabalığı susturan, seti oda orkestrası gibi ritimle yöneten isimler vardır. Valeri Parshkov -yahut takım arkadaşlarının yıllar içinde benimsediği haliyle Vedat Pars- Türkiye hentbolunun tam da bu derin ve güçlü seslerinden biriydi.
10 Mayıs 1975’te Azerbaycan’da doğdu. Bilgisayar ve müziğe meraklıydı; belki de bu yüzden sahadaki her hamlesinde topu değil de bir yandan baton, bir yandan hesap makinesi taşır gibiydi. Teknikle sezgi hep yan yanaydı. Bu da, ellerinden önce ayaklarının çalışmasını sağlardı. 1993’te Trabzon Belediyesi ile başlayan Türkiye yolculuğu, Çankaya Belediyesi ve ASKİ yıllarıyla olgunlaştı. 1999-2004 arasında ASKİ’de geçirdiği dönem, hem oyun kimliğinin hem de Türk hentbolunun hafızasında yer edindi. Ardından 2004-2005 sezonunda Beşiktaş’a imza attı.
6 Lig Şampiyonluğu, 5 Türkiye Kupası, Azerbaycan Milli Takımı’yla 50 maç… Fakat tüm bu başarıların ötesinde Parshkov’u anlatan şey, oyun aklıydı. O ne oynarsa izlerken de öğretiyor gibiydi; sahada onu anlar, onunla birlikte düşünürdünüz. Sol ve orta oyun kurucuydu; sertti, dinamikti ve her şeyden önce oyunu okuyarak yaşayan bir oyuncuydu. Hentbolun Türkiye’de gelişiminde büyük emeği olan Yaşar Sevim’i -ki bu yazıyı yazma cesaretimin bir kısmı da ondan- her zaman saygıyla anması, sporun onun için bir okul olduğunu gösteriyordu.
Sahadaki rolü kadar kulüplerinde bıraktığı insan sıcaklığı da ona ayrı bir yer açtı. Futbolla ve boksla ilgilenen, hayalini hep Avrupa sahnelerine taşıyan bir sporcuydu. Son yıllarında ise bilgi birikimini antrenörlükle aktarıyordu. Çocuklara altyapılarda ve okullarda unutulmayacak dersler verdi. Yaşar Sevim’den aldıkları ve kendi tecrübeleriyle bugünlerin fotoğrafını çekti adeta. Bugün ondan geriye kalan en güzel şey belki de o çocuklara, kendisine yapılanı -hatta daha fazlasını- yapması.
Ne yazık ki 3 Aralık 2024’te geçirdiği rahatsızlığın ardından hastanede tedavi altına alınan Valeri Parshkov vefat etti. Sporcu ve antrenör olarak çocuklara ve ülkemize verdiği tüm emekler, sahada bıraktığı iz, yetiştirdiği oyuncular ve taşıdığı karakter, hepimiz için her zaman çok değerli olacak.
Bazı sporcular skorlarda kalır, bazıları hafızalarda. Valeri Parshkov ise hafızanın ötesinde, gönüllerde silinmeyecek bir yerde…
