Yılmaz Acar Davut

Başkana, Adaya ve Potansiyel Adaylara

Yılmaz Acar Davut

Uzun süredir selamlaşamadık.
Hafta Ortası programında final yaptık.
Ardından yaz geldi, tatil falan…
Uzak kaldık.

O yüzden, uzun süre sonraki rastlaşmamızda söze nereden başlasam bilemiyorum.
Kafam dağınık bu noktada.

Önce, ‘Ben federasyon başkanı olsam’ düşüncesinden harekete başlamayı planlıyorum.

Akabinde TDK’yi açıp ‘Hizmet’ nedir bilgisini edindikten sonra transfer hareketliliğiyle varışa ereyim diyorum.

Merve Akpınar’ı, Genç Milli takımın mesaisini, Plaj Milli takımının sonuçlarını yazının içine serpiştiririm belki, bilmiyorum. Kalem izin verirse değineceğim, çalakalem yazıyorum çünkü. Kalemimin keyfine tabi kelamım.

BAŞKAN, BAŞKAN ADAYI, POTANSİYEL ADAYLAR

Henüz resmi olarak ilan edilmemekle birlikte, federasyon seçimlerinin ufukta göründüğü malum. Federasyon başkan adaylığını açıklayan Uğur Kılıç ve ekibi yurt turnesine dahi başladı.

Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda, İstanbul’da yapılan lansman toplantısına müteakip yurdun çeşitli yerlerinde geziler düzenlediklerini görüyoruz. Sanırım gezilerden birisi de şehrime yapılmış. Paylaşılan fotoğrafın arkasında bulunan binayı şehrimdeki otele çok benzettim, ondan ‘sanırım’ diyorum.

Lansman toplantısını televizyondan izleyip, toplantı metnini ısrarla istedikten sonra, hizmet ettiğim gazetede 4 sütun toplantı haberine yer vermemin karşılığı, sosyal medyada görülen fotoğrafla değer bulmuş anlaşılan. Memnuniyet duydum.

Başkan adaylığını açıklayan Kılıç’ın yanı sıra adaylığını açıklamasa da başta camianın olmak üzere devlet ahalinin nabzını yoklayan ve adaylığa göz kırpan isimlerin de olduğunu görüyoruz. ‘Seçimin hangi şartlarda yapılacağını görelim de ona göre hareket ederiz, henüz erken’ diyenler de var.

Mevcut başkan Bilal Eyüboğlu aday olacak mı bilmiyorum. Aday olursa kazanır mı meçhul. Telefon edip soracaktım, ulaşamadım. Son günlerde federasyonun sosyal medya kullanımını daha aktif hale getirmesi, sitenin yenilenmesi gibi adımlar bana ‘Eyüboğlu aday olacak’ hissini veriyor doğrusu ama zaman gösterecek. Ancak mevcut başkan Eyüboğlu aday olmazsa da Eyüboğlu’nun destekleyeceği bir adayın, kazanma yolunda artıyı cebine koyacağına inanıyorum.

BEN BAŞKAN OLSAYDIM…

Gelelim mevzuya.

‘Ben başkan olsaydım…’

Çalışma masamın üstünde, çeşitli konularda fikirlerimi içeren bir yığın dosya var.
Aklıma geldikçe bir şey eklerim. Başka bir yerde gördüğüm konuyu hemen kendi konuma uyarlarım, proje yazarım.

Bu dosyalardan birisi de hentbol.

Efendim, hentbol dosyasına şunları not almışım…

Kağıdın tam ortasını yönetici, idari kurul, organizasyon, teknik heyet/sporcu, hakem/görevli, taraftar, sponsor gibi paydaşlara ayırarak; milli takım ve kulüp organizasyonları alt başlığında bölümlemişim…

Kağıdın sol, sağ ve üst köşelerini ise bölümleyerek, bir adayın seçim boyunca vurgulaması gereken noktaları, hentbolun ihtiyaçlarını, hentbola dair kendi projelerimi yazmışım.

(Sol köşe) Hentbolun ihtiyaçları

-İletişim! Birlik beraberlik, şeffaflık, katılımcılık, görünürlük.
-Tesisleşme
-Alt yapı ve sporcu havuzunu nicelik ve nitelik olarak geliştirme.
-Marketing, pazarlama, sponsorluk.
-Daha nitelikli lig statüsü.
-Nitelikli yayın için salon alt yapılarının iyileştirilmesi, mümkün mertebe standardizasyonu.
(Üst köşe) Vurgu yapılması gerekenler
-Hentbol camiası, hentbolun tüm paydaşları kan ağlıyor.
-Kişiler gelip geçici. Şart olan sistem. Kişiye bağlı olmayan, sarsılmaz ve yıkılmaz, iyi kurgulanmış bir sistem.
-Hentbolun sahibi hentbol severlerdir.
-Sevgi bağı.
-İstikrar.

(Sağ köşe) Projeler

Bu köşe de yazanları da büyük bir cömertlikle açıkça yazıma da aktarmıştım. Ancak editörümden gelen uyarı sonrasında düşünüp tarttım. Adayların projelerinin tamamını açıklamasını, lüzum gördüğüm takdirde katkı sunmak amacıyla kendi projelerimi açıklamayı düşündüm.

Genel hatlarıyla federasyona kalıcı gelir sağlayacak projelerin yanı sıra, kulüpleri maddi anlamda rahatlatacak, harcamalarını düşürecek, hentbolu bırakan bir zamanın yıldızlarını hentbol paydasında uzun yıllar tutacak birçok proje bulunuyor havuzumda.

Çok basit bir örnekle, hentbolun sadece Ankara’dan yönetilmemesi gerektiğinden hareketle federasyonun ŞUBELEŞMESİ mesela projelerden bir tanesi. Ya da bu seneden itibaren uygulanmasını elzem gördüğüm MEDYA HAVUZU projesi: Ev sahibi takım tarafından yüklenmesi zorunlu tutulacak! maç fotoğraflarına ulusal ve uluslararası akredite olan gazetecilerin erişebileceği bir havuz.

Yazımın ilk halinde projeleri sıraladıktan sonra ‘Neyle yapacaksın?’ diye bir alt başlıkta bu projelerin nasıl hayata geçirileceğine de yer vermiştim. Projelerimi ilerleyen yazılara sakladığıma göre bir sonraki kısmı da biraz kırpacağım elbet. Ancak bu noktada finansman modellerinin de hazır olduğunu söylememde fayda var.

NEYLE YAPACAKSIN?

Peki bunlar nasıl yapılacak? Tabi ki en önemsiz şeylerin en önemlisi, PARA’yla. Peki para nerede? Ben başkan olsaydım, parayı bulurdum ama değilim. Onu da başkan olan düşünsün ama değil mi?

EZCÜMLE

Masaüstü arka planında TDK’nin sitesi şu an açık. ‘Hizmet’ nedir diye de aratmışım. “Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma” demekmiş hizmet. Son zamanlarda hentbola hizmet ettiğini söyleyen kişiler çoğaldı. Ne mutlu. TDK’den düzeltme talep ettim. Hizmet kelimesine karşılık şunun yazılmasını istedim: “Birinin işini görme: Önce kendi gözünün önünü görme.”

Uzun süre görüşmeyince dilim de düştü haliyle. Merve Akpınar, Genç Milli takım, Plaj Milli takımı da önümüzdeki günlere…

Yazarın Diğer Yazıları