Bazı maçları sadece bir skorla anlatamazsınız. Kimisi yıllar sonra bile hafızayı tazeler, eski bir tanıdığı görmüş gibi. Aradan geçen on yıllara rağmen anlamını yitirmez.
Türkiye A Milli Erkek Hentbol Takımı’nın GKRY karşısında aldığı 33 - 27’lik galibiyet de onlardan biri. Çünkü bu sadece 2027 IHF Erkekler Dünya Hentbol Şampiyonası Avrupa Elemeleri’nin bir karşılaşması değil; 30 yıl önce yazılmış bir hikayenin yeniden tezahürüydü.
1995: Sınırları Olmayan Zafer
1995 yılı… Barış Harekatı’nın ardından ilk kez GKRY'e gidilecekti, üstelik bir hentbol maçı için.
Sporun birleştirici yönü konuşulmadan önce, siyasetin gölgesi çoktan her şeyin üzerindeydi. Mecliste gensoru önergesi verilmesine kadar varmıştı konu. Federasyon başkanı Mustafa Serhat Bilgi, “Bu sorumluluğu alıyorum.” diyerek tarihe geçen bir karar verecekti.
Takım doğrudan gidilemeyen adaya İsrail üzerinden geçecekti. Önce özel uçakla Tel Aviv’e, oradan Larnaka’ya geçildi. Üstelik yalnızca 12 saatlik vizeyle… Kafilede teknik direktör Aleksander Rezanov, yardımcısı Ahmet Sarıyer, oyuncular ve temsilciler vardı.
O gün, tribünler gergin, hava kasvetliydi; maçın kendisi kadar sürecin sembolik anlamı da büyüktü. Anlayacağınız pek çok yönden herkesin gözü bu maçtaydı. Türkiye sadece oyununu ortaya koydu. Dış faktörlere bir nebze de olsa kapılmamaya çalışarak, tribünlerle polemiğe girmeden… O sancılı deplasman, 35 - 19’luk tarihi bir galibiyetle sona erdi ve Türkiye kazanmıştı.
Bu sonuç, Türk hentbolunun hem sportif hem de diplomatik alanda cesaretinin simgesi haline geldi. Bir takımın, bir ülkenin sınırları aşma hikayesiydi adeta.
2025: Aynı Ada, Zamanı Büken Maç
Aradan tam 30 yıl geçti.
Dünya değişti, hentbol değişti ama formanın üzerindeki ay yıldız baki kaldı.
Ve 30 yıl sonra, yine yeniden rakip GKRY.
Türkiye, 2027 IHF Erkekler Dünya Şampiyonası Avrupa Elemeleri 1. Aşaması’nda GKRY'e konuk oldu. Eleftheria Salonu’nda oynanan karşılaşmada milliler, maça heyecanlı başlamış olsa da oyunun savunma tarafını iyi yönetti. Hızlı hücumları değerlendirmede ise top kayıpları yaptık. Dönüşünde de savunma düşüşler yaşadı ve rakip ikinci şanslar elde etmiş oldu. İlk yarıyı 16 - 14 önde tamamlandık. İkinci yarıda ise tempoyu artıran takım, hataları en aza indirerek oyunun kontrolünü sağladı. Doruk Pehlivan 7 golle en skorer isim olurken, Halil İbrahim Öztürk ve Eyüp Arda Yıldız 6’şar golle katkı verdi. Enis Harun Hacıoğlu da 5 golle hücumda önemli bir pay sahibi oldu. Maç 33 - 27 ile tamamlandı.
Saha bu kez elbette çok daha sakin, atmosfer daha keyifliydi. Hikaye artık bambaşka bir noktaya evrilmişti. Üzerinden 30 yıl geçmiş, aynı topraklardan bir başka kuşak, aynı formayla yine yeniden zaferle ayrılıyordu. Bayram neşesinde bir galibiyet daha!
Elazığ’a Avantajlı Gidiyoruz
İki maç üzerinden oynanacak bu eleme turunun rövanşı 2 Kasım Pazar günü Elazığ Ahmet Aytar Spor Salonu’nda oynanacak. Milliler, seyircisinin önünde 2. Aşama’ya yükselmek için sahaya çıkacak.
33 - 27’lik deplasman galibiyeti büyük bir avantaj sağlasa da, hentbolun dinamizmi sizi her an şaşırtabilir. Bu takım, artık yalnızca bir maçın değil, geçmişle geleceğin de temsilcisi.
Zamanı Aşan Bir Hikaye
1995’te adaya 12 saatlik vizeyle, özel uçakla gidilmişti; 2025’te milliler aynı adaya özgüvenle, sahada gücünü göstermek için gitti. O gün 35 - 19, bugün 33 - 27. İki skor, iki farklı dönem ve değişmeyen bir gurur.
Bazı galibiyetler, yılların arasında köprü kurar. Ve Türkiye, 30 yıl sonra bir kez daha GKRY'den gururla dönüyor.